Değerli çalışma arkadaşlarım, değerli misafirlerimiz, törenimize hoş geldiniz.

Öncelikle sizinle Sayın Cumhurbaşkanımızın mesajını paylaşmak istiyorum:

“Aziz Milletim,

Ülkemizde ve yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın 29 Ekim Cumhuriyet Bayramını tebrik ediyorum.

Cumhuriyet Bayramı sevincimize ortak olan tüm dostlarımıza en kalbi şükranlarımı sunuyorum.

Cumhuriyetimizin ilanının 97’nci yıl dönümünde, İstiklal Harbimizin tüm kahramanları ile Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü tazimle anıyorum.

Malazgirt Zaferinden, bugün pek çok cephede birden sürdürdüğümüz terörle mücadele harekatlarına kadar, bin yıldır vatanımızı korumak için şehitlik ve gazilikle şereflenen tüm kahramanlarımızı rahmet ve şükranla yad ediyorum.

İstiklal Harbimizi bizzat yöneten, 15 Temmuz gecesi darbecilere karşı gösterdiği şanlı direnişle bir kez daha gazi unvanı alan, milli iradenin tecelligahı Türkiye Büyük Millet Meclisimize saygılarımı sunuyorum.

Cumhuriyetimizin 100’üncü yıl dönümünü coşkuyla kutlamaya hazırlandığımız bir dönemde, aynı zamanda 2023 hedeflerimize ulaşma kararlılığı içinde yolumuza devam ediyoruz.

Türkiye, demokrasi ve kalkınma mücadelesini, tek parti diktasından darbelere, vesayetin tasallutundan terörle mücadeleye kadar birçok engeli aşarak sürdürmüş bir ülkedir.

Bu uzun ve zorlu süreçte karşılaştığımız sıkıntılar, milletimizi istiklal ve istikbal davasından döndürmek bir yana, tam tersine, azmini bilemiştir.

Cumhuriyetimizin kuruluşuna varan kurtuluş mücadelesinde, yediden yetmişe kenetlenen, tek yürek, tek yumruk olan milletimiz, bugün de birlik, beraberlik ve kardeşlik içinde geleceğini inşa etmektedir.

Hedeflerimize yaklaştıkça, ülkemize yönelik saldırıların cephesi genişlemekte, sayısı ve dozu artmaktadır.

Milletimizden aldığımız güçle diplomasiden ekonomiye ve değerlerimize kadar uzanan bu saldırı dalgasını birer birer boşa çıkartıyoruz.

Geçmişte çok küçük müdahalelerle sürekli istikamet belirledikleri Türkiye’nin, kendi iradesiyle hareket etmesinden rahatsız olanların sözleri ve eylemlerinin artık hiçbir hükmü kalmamıştır.

Ülkemiz, kimin ne dediğine ve ne yaptığına bakmadan, kendi vizyonuna, kendi ajandasına göre hareket etmeyi sürdürecektir.

Cumhuriyetimizin kurucu iradesi, nasıl bu vatanı yedi düvelin planlarını bozarak işgalden kurtarmışsa, biz de hedeflerimize aynı şekilde ulaşmakta kararlıyız.

Bugün, 20 yıl öncesine göre her bakımdan çok daha güçlü, çok daha dirayetli, çok daha inançlıyız.

İnşallah ülkemizi 2023 hedeflerimize ulaştırdığımızda, bölgemizde ve dünyada yepyeni bir dönemi de başlatacağız.

Küresel sistemin çarpıklıklarına işaret ettiğimiz “dünya 5’ten büyüktür” çağrımızın yankıları giderek genişlerken, dostlarımızla birlikte hayalini kurduğumuz huzurlu ve müreffeh geleceğe çok daha büyük umutlarla yürüyoruz.

Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyor, bu duygularla bir kez daha Cumhuriyetimizin 97’nci kuruluş yıl dönümünü tebrik ediyorum.”

Değerli vatandaşlarımız,

Yurtdışındaki Cumhuriyet Bayramı kutlamalarımızda, bulunduğumuz ülkeyle ilgili olarak son yıl içinde yaşanan gelişmelerle ilgili kısa bir değerlendirme yapmak da gelenekseldir.

Bu çerçevede tüm zorluklara ve hatta büyük bir ihtimalle hayatımız boyunca yaşadığımız ve yaşayacağımız en ciddi sınama olan pandemiye rağmen çok verimli bir sene geçirdiğimizi düşünüyorum. Bundan da hepimiz adına gurur duyuyorum.

Gerçekten de geçtiğimiz 12 aylık döneme baktığımızda, siyasetten ekonomiye, askeri ilişkilerden kültüre kadar çeşitli alanlarda bayrağı daha ileriye taşıdığımızı rahatlıkla söyleyebilirim.

Salgın öncesi dönemde Uganda Meclis Başkanını ve ayrıca altı bakanı ayrı ayrı tarihlerde ülkemizde misafir etmiştik. Yeni yıla da Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı refakatinde Türkiye-Uganda Parlamentolar arası dostluk grubu başkanı ve diğer sayın milletvekillerimizden oluşan bir heyetimizi Kampala’da ağırlayarak başlamıştık.

Siyasi alandaki bu olumlu ivmeye paralel olarak ticari ve ekonomik ilişkilerimizi de çok net bir şekilde geliştirdiğimize tanık olduk. Malumunuz 2019 yılında Türkiye’nin dış ticaret hacmi düşüşe geçmiş olmasına rağmen Uganda’yla ikili ticaretimizde artış kaydetmiştik.

2020 yılında da pandemiye rağmen ve her iki ülkenin de gerek ihracatı, gerek ithalatı azalmış olmasına rağmen, Türkiye-Uganda özelinde sayılara baktığımızda her iki ülkenin de birbirine ihracatlarını artırdıkları; yılın ilk 8-9 ayında 2019’daki toplam hacmi dahi geride bıraktığımızı görüyoruz. Uganda’nın sınırlarının kapalı olmasına rağmen böyle bir mucizenin gerçekleşmesinde şüphesiz THY Kargo’nun çok önemli rolü oldu. Bu vesileyle THY Kargoya ve Kampala Şefi Seyit Yağmurluya teşekkür etmeyi de borç biliyorum.

Ticaret alanında yaptığımız özverili ve yoğun çalışmaların meyve vermesi tabii ki bizi sevindiriyor.

Bu dönem içerisinde Uganda’yı baştan başa kat etme ve daha yakından tecrübe etme fırsatı da bulduk. Doğuda Kenya’dan Batıda Kongo sınırına kadar; güneyde Tanzanya ve Ruanda sınırından kuzeyde Güney Sudan sınırını boydan boya geçmek suretiyle ülkeyi çok daha iyi tanıdık.

Bu vesileyle Türk müteahhitlerince üstlenilen ve toplam değeri yaklaşık 250 milyon dolara varan yol yapım projelerinde mühendislerimiz ve işçilerimizle bir araya geldik. Geçen hafta bu projelerden birinin temel atma törenini Cumhurbaşkanı Sayın Museveni ile birlikte gerçekleştirdik.

İnsani diplomasi alanında olağanüstü bir gayretle pandemi nedeniyle zor durumda kalan Ugandalı dost ve kardeşlerimize yardım eli uzattık ve çok çeşitli şekillerde destek olduk. Bu süreçte devlet kurumlarının, STK’larımızın ve bireysel katkıların eşgüdümünü sağladık. Yardımların en etkili şekilde ihtiyaç sahiplerine ulaşmasına çalıştık. Bunların ayrıntısına girmek istemiyorum, ancak Türkiye’nin dünyanın en cömert ülkesi olduğunu somut olarak kanıtladığımızı düşünüyorum.

Önümüzdeki dönemde de güzel gelişmelere tanık olacağımızı öngörüyoruz.

Gerek Büyükelçiliğimize gerek Uganda’daki Ankara Büyükelçiliğine katılan değerli meslektaşlarımızın bize kuvvet katacağına ve işbirliğimizi daha da pekiştireceğine inancım tamdır.

Kampala’ya ticaret başmüşavirimizin atanmış olması ve yakın bir zamanda vize ön başvuru ofisinin açılacak olması şüphesiz ticari ve beşeri ilişkilerimizi daha ileriye götürecektir.

Maarif Vakfının Uganda’da ofis açması ve ayrıca Makerere Üniversitesi Kampüsünde Yunus Emre Kültür Merkezi Şubesinin kurulması öncelikli hedeflerimiz arasındadır.

Uganda’nın Ankara Büyükelçiliğinde askeri ataşelik kadrosunun kurulması ve buraya tuğgeneral düzeyinde bir atama yapılmış olması da sevindiricidir.

Aynı şekilde Uganda’nın İstanbul ve Antalya Fahri Konsolosluklarının bayrak törenlerinin de çok kısa bir süre içerisinde gerçekleşeceğini ümit ediyoruz.

Gördüğünüz üzere dünyadaki tüm olumsuzluklara rağmen Türkiye ve Uganda bölgelerindeki barış ve istikrar merkezleri olarak ikili ilişkilerinde de herkese ilham verecek bir noktaya gelmişlerdir.

Biz de bu ilhamı doğal olarak cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ten aldık.

Nitekim Atatürk bundan 87 yıl önce cumhuriyeti Türk gençliğine armağan ve emanet ederken, diğer hususlar meyanında, aynen şunları söylemiştir. Bunları günümüz Türkçesiyle kullanmayı tercih ediyorum.

“Ey Türk gençliği! Birinci görevin, Türk bağımsızlığını, Türk Cumhuriyeti’ni sonsuza kadar korumak ve savunmaktır.
(...)

Bir gün, bağımsızlık ve cumhuriyeti savunma zorunluluğuna düşersen, göreve atılmak için, içinde bulunacağın durumun olanak ve koşullarını düşünmeyeceksin!

Bu olanak ve koşullar çok elverişsiz bir nitelikte görünebilir.

(...)

Ulus yoksulluk ve sıkıntı içinde yorgun ve bitkin düşmüş olabilir.

Ey Türk geleceğinin evladı!

İşte, bu durum ve koşullar içinde bile görevin, Türk bağımsızlık ve cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun güç, damarlarındaki soylu kanda mevcuttur!

Gördüğünüz üzere değerli misafirler, bundan yaklaşık bir asır önce ilk Cumhurbaşkanımızın dile getirdiği hususlar bugün de aynen geçerliğini korumaktadır.

Biz de çalışmalarımızda tabii ki gerçekçi olacağız. Ancak olumsuzluklar bizi caydırmak bir yana, hem daha çok çalışmaya, hem de daha verimli olmaya teşvik etmelidir.

Bu anlayışla, en değerli varlığımız vatanımızı ve Cumhuriyetimizi bulunduğumuz yerde ve içinde bulunduğumuz koşulların zorluğundan bağımsız olarak her şekilde koruyacak ve yücelteceğiz.

Bu sene pandemi nedeniyle kalabalık törenlerden kaçmak durumunda kaldık, ancak bu Cumhuriyetimizi kutlama coşkumuzu hiç azaltmadı.

Bu hafta içinde iş insanlarımız ve STK temsilcilerimizle başlattığımız küçük gruplar halindeki görüşmelerimizi önümüzdeki günlerde üst düzey Uganda makamları ve diğer diplomatik temsilcilerle sürdüreceğiz.

Bu çerçevede 75. kuruluş yıldönümünde Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Başkanlığının da Türkiye tarafından üstlenmiş olduğunu hatırlatmak isterim. Bundan duyduğumuz gururu Uganda’daki Birleşmiş Milletler ve bağlı kuruluşların temsilcileri ile de yapacağımız sosyal faaliyetlerde paylaşma fırsatı bulacağız.

Bu duygu ve düşüncelerle törenimize katıldığınız için teşekkür ediyorum. Bayramınızı en içten dileklerimle kutluyor, Cumhuriyetimizin 97. Yıldönümünde hepinizi sevgi ve saygılarımla selamlıyorum.